Bakışlar bizi şeytan’a dönüştürür mü?
İçindekiler
Bir zamanlar özel güçlerim olduğunu düşünürdüm. Bir kaç dakika sonra olacakları hissetmek yada gözlerine baktığımda nasıl bir karaktere sahip olduğunu öğrenmek gibi. Çok sevmiştim o zamanları. Ergen bir çocuk, tembel bir öğrenci, sığır gibi bir hayat. Sahiden eğitimde tembellik nedir? Ben sayısaldan nefret ederdim bu beni tembel yapardı, sayısal eğitmene göre. Veya bütün derslerden başarısız olsaydım ne olacaktı. Belki de toplum çok bastırıyor bizi. Oku, diploma ve sigorta. Okunmuş olan yıllara baktıkça hayal kırıklığı.
Yıllarca oku, sonra okuduğun meslek ile ilgili bir hayat geçirme. Sonra işte daha iyi olsaydın olurdu. Lan mk zaten onu zor okuduk. Anlamadığım bir hayata sürüklediniz beni boğulmak üzereyim, diyemiyorsun.
Bizim olayımız, anlaşılamamak. Baktığımız o gözler, gelecek tahminleri ve hayallerimiz. Bizi teker teker bıraktı. Bizim onlara olan değeri bıraktığımız gibi. Yalnız kaldık, bu bizi daha çok sinirlendirdi.
Herkesin içinde bir savaşçı vardır.
Artık bu bir hayattan daha çok savaşa dönüştü, başarmak için kendimden daha fazlası gerekiyordu. Bin karakterden sonra gelecek olan bir karakter. O benim yarım bıraktığım herşeyi bitirecekti. O bu vücuda benden daha çok hükmedecektir.
Yeterince kötü olduğu zaman vücuda sahip olacak.
Ben yıllar boyunca hep iyi oldum, kendin ol dedi kaşarın biri, ona inandım kendim oldum. Nefret ettim oluşturulan karakterlerden sonraki bana. Bu bedenin kontrolü sadece acımasız olan biri tarafından yapılabilir. Eğer hâlâ iyilik varsa içinde başarma azmi yok olur. Artık iyiliğe yer yok.
İsim ile karakter değişimi aynı değildir.
Bunu sadece isim sanıyorlar. Herkes bir şeyler anladığını sanıyor. Ben karanlık içindeki bir toz tanesi kadar patlayan ışığım sadece.
Bu savaş güçlü olup daha büyük bir ışığa sahip olmanın savaşı değil. Karanlık olup yok olup, özgür olmanın savaşı.
Bir cevap yazın