Dişi Vampir Bella Swan

Kan emiciler her zaman beni etkilemiştir zaten, lise dönemlerimin en güzel filmi olarak karşıma çıkan Alacakaranlık, sonrasında kitap serileri ve filmin serisi olarak devam etmiştir. Ve hayranlık üzerine hayranlık katmıştır. Erkeklerde olduğu kadar kadınlar üzerinde de farklılığın, diğerlerinden ayrı bir durumda olanların ayrı bir çekiciliği vardır. Alacakaranlık filmi birazda ilk bölümlerinde bunun üzerinde ilk izlenimi vermiştir. Bella Swan vampir ailesinin üyesi olan Edward Cullen‘ın farklılığını hissetmiştir. Bütün okul tabi ki bu durumun farkında olsa da onun Bella’ya olan bakışları ve daha farklı davranışları Edward üzerinde daha çok ilgilenmesine yol açmıştır.

Zamanla soğuk davranışları her kızda olduğu gibi artarak ve merakla güçlenerek Edward’ı araştırmaya başlar. Bu olaylar devam ederken birde Bella’nın hayatını kurtarmaz mı. Bella şok Bella bim. Edward diye yatıp kalkıyor rüyalarına giriyor, tabi kız 17 yaşında tam bir ergen. Kaptırıyor kendisini, araştırmalar ve internette biraz stolktan sonra anlıyorki Edward bir vampir.  Kan falan emiyor.

Ertesi gün bunu konuşmak ister ve ıssız kimsenin olmadığı bir ormana gider. Bu sahne her zaman bana o iğrenç espiriyi hatırlatıyor. Bahçelerde vırt vırt, ısır beni edvırt. Adam vampir senin ne işin var ormanda. Isırılmakmı istiyorsun özellikle. Birde bak bak korkmuyorum havalarına giriyor. Tamam sende gel beni ısır korkmam belki ama Edward’ında dediği gibi vampirlere güven olmaz. Ve o kadar kişinin içinde bir erkekle ormanın derinliklerine gidiyorsan hakkında dedikodu çıkar, yapma.

Ama tabi Edward’ında saçlar falan şekil, insan vampir olmak istiyor bazen.

Edward’ın replikleri arasında sürekli kendisini kötü adam olarak ve lanetlenmiş bir ruh olarak tanıtması çok fazla gözükmektedir. Bu nedenle sürekli Bella’yı kendinden uzaklaştırmaya çalışmış ama başaramamıştır. Hatta aklımda yer edinmiş olan repliklerinden birisi Bella ile okul kafeteryasında olan kumsal daveti sırasında olmuştur.

Bella – Radyoaktif örümcekler ve kriptonit ihtimalleri üzerinde duruyorum.

Edward – Yani şu süper kahraman durumları, peki ya kahraman değilde kötü adamsam ne olacak.

Bella – Hayır değilsin, neden böyle yaptığını bilmiyorum. İnsanları kendinden uzak tutmak için maske takıyorsun.

Edward ne kadar kendisini kötü olarak görse de ve Bella dan uzak kalmaya çalışsada başaramamış ve ormanda konuşma sonrasında her şey anlaşılmıştır. Büyük bir aşkın başlangıcı olabilecek iki karakterin ilk adımları burada atılılmıştı,

Ve aslan kuzuya aşık olur. Ne aptal bir kuzu, ne hastalıklı mazoşist bir aslan.

Sonrasında pek bir şey olmuyor zaten, Edward, Bellayı ailesiyle tanıştırmak için eve götürür tanışırlar, takılırlar eğlenirler coşarlar park park dolaşıp gecelere akarlar, Bellanın babası kızı barlardan toplar türevi şeyler sonrasında bir vampir geliyor Bella’yı kolundan ısırıyor. Ama nasıl ısırma, yan tarafa görselini koyuyorum köpek böyle ısırmaz. Buradan anlıyoruz ki köpekler vampirlerden daha şefkatli. Alice hariç, Alice çok tatlı, Alice kral…

Sonrasında Edward acayip sinirleniyor bir güçleniyor falan, deli gücüyle Bellaya dişlerini geçiren vampire saldırıyor, boynundan tatlı bir ısırık almıştır ki vampirden Cullen ailesinin diğer üyeleri gelir ve James’i öldürürler, kafasını koparırlar ve yakarlar, çok eğlenceliydi o sahneyi izlemek. Bir vampirin kafasının kopması kadar eğlenceli bir şey yokmuş o zaman anlıyorsunuz.

Sonrasında yaşanan olaylar ve sahnelerde filmi tamamen anlıyorsunuz ki bütün suç Edward’ın. Mezuniyet balosuna giden çift  dans sırasında vampire dönüşülme hakkında sohbet ederken,

Isır beni edvırt bende senin gibi olmak istiyorum, diyor kısaca. Ama Edward  benimle uzun ve mutlu bir hayat geçirsen olmaz mı diyor. Evet sonrasında görüyoruz. Başınıza gelmeyen kalmadı, dönüştür işte ne güzel vampir vampir takılın.