İçimdeki insana selam olsun.

İçimdeki insana selam olsun.

Üzülme…”üzülme!” der Mevlana…ve devam eder.. “Kaybettiğin her şey başka bir surette geri döner.”

Kime göstereceksin gerçek yüzünü, yıllar önce kaybettiğin o küçük çocuğu nereden bulacaksın bir daha. Senin için ölen birisini hayal ederek ne kadar yaşayabilirsin yada. Yıllar önce ölmüş bir hayali hâla sevmek ne kadar doğru onuda bilmiyoruz.

Gecelerin uzunluğu, mezarların karanlığı derken bütün bir hayat yok olmak üzere. Şimdi anlıyorum o yıllar önce yeniden başlamak isteyenleri yeni bir hayatı olsun diye yok olanları. Eskisinden bir bok olmadığını görüyorum. Ve çok iyi anlıyorum artık tanımadığın insanların değerini. Hiç görmediğim hayalimde yaşayan insanları özledim. Beni hiç bırakmayan, 3 ekranlı odada konsol başında beni bırakmayan insanlar var yanımda. O zamanlar olmayanlar yine kimin altında belli değil. Meraktan etmiyorum zaten, merak işini yıllar önce yok ettim geriye kalan ateşten parlayan kıvılcımlardı. Aşk yakar dediler, dayanamadı. Sadece hikayelerde adı kaldı. Birde unutmamak için onu tanımayan bir kaç cümle. Hem benim hatırlamam için hemde olanlar kolay anlaşılsın diye.

Dokuzuncu tam bir çamur’du. Kire bulaşmış insanlar kurtarılabilir. Ama böyle bir kiri temizlemek için harcanan su bile israfı.  Çamur içine girenlerle öylece kaldı. Bundan sonra girenin çıkanın sayılacağı olmaz.

Ben mı? Ben ki gecenin gözü oldum sevdiğim kadınlar için, kimseye verdiğim değerlerden dolayı pişman olmadım, ve hiç bir zaman kazanamayacağım savaş için almadım kılıcı elime. Kurtuldum, gördüm ki  Yusuf  o çamura  bulandı. Bundan sonrasını Musa’nın Deniz‘i temizleyecek.

. . . 

Düz yolda yürümek her zaman daha kolaydı. İkilemler çıkar bazen yol ayrılırdı. Seçeneklerde sunulurdu önümüze iyilik ve kötülük gibi. Yusuf ile Züleyha gibi iki farklı hayat. Seninle benim gibi. Yıllar önce gem vurduğum o insana ihtiyacım var şimdi. Kibrine, duruşuna, konuşmalarına sunulan hiç bir şeyi unutmayan ben lazım bana. Ama hiç bir savaşı kaybetmeyen gerçek ben. Savaşan ve kaybetmeyen o karanlık kuyulara attığım ben lazım bana.

Hangimiz daha iyiyiz onu görme zamanı şimdi, gelişmek gibi iyileri alıp ben gibi kalmak gerek şimdi. Güç verildi, gücü geri çevirmezsin sen bilirim seni. Seversin sen, insanların seni konuşmasını ve farklılığı. Nasıl konuştukları senin için önemli mi?

Benim için önemli senin için değil. Bunu ben kazandım, bu benim zaferim ama sen hak ettin. Benim sınırım bu kadar şimdi başka bir ben gerek bana. Bana o kuyularda öldürdüğüm ben lazım şimdi. İntikamcı bir ben, herkesten intikamımı alabilmek için. Seni tekrar kazanmak için bir fırsat istiyorum.

Yalnızlığın dibine vurma zamanı şimdi. Şimdi kurallar, disiplin zamanı. Şimdi bizim zamanımız. Daha önceki savaşlarda beni koruduğun gibi şimdi çık ve koru, sana en çok ihtiyacım olduğu bu anda yalnız bırakma beni.

Burada olduğunu söyle ben buradayım artık de bana, al bu çürümüş bedeni artık benden. Yoruldum artık, sen güçlüsündür taşırsın. Savaşırsın kazanırsın. Tek bir şartım var, eskisi gibi sadece onu sev, sadece ona zarar verme. Dünya senin kölen olsa da umurumda olmaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Site haritası yolu gösterir.